AYESOB Başkanı Künkcü’den TÜRMOB’a Sert Yanıt: ‘İtibarsızlaştırma Girişimine Reddediyoruz’
Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından yapılan ve esnaf odalarını hedef aldığı iddia edilen açıklamalara sert tepki gösterdi. Künkcü, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği üzerinden yürütülen tartışmaların, esnaf ve sanatkar odalarını itibarsızlaştırma amacı taşıdığını belirterek, bu tür yaklaşımları kesin bir dille reddettiklerini vurguladı.
TÜRMOB Açıklamaları ‘Haddini Aşmıştır’
AYESOB’un düzenlediği bilgilendirme toplantısında konuşan Başkan Künkcü, TÜRMOB’un esnaf odalarını yetersiz, denetimsiz ve teknik bilgiden yoksun yapılar olarak göstermeye çalıştığını öne sürdü. Künkcü, bu tür söylemlerin kamuoyunu yanıltıcı ve meslek sınırlarını zorlayıcı olduğunu ifade etti. Esnaf ve sanatkar odalarının, 5362 sayılı Kanun’a göre kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu hatırlatan Künkcü, odaların bugüne kadar yüz binlerce esnafın kayıt altına alınmasında, belge düzeninin sağlanmasında ve kamu ile esnaf arasında köprü kurmada hayati rol oynadığını belirtti.
’26 Yıldır Esnafın Muhasebe Kayıtlarını Tutuyoruz’
Başkan Künkcü, 1999 yılından bu yana basit usulle vergilendirilen esnafın muhasebe kayıtlarının odalar bünyesinde titizlikle tutulduğunu dile getirdi. Bu 26 yıllık süreci yok sayan ve odaları yetersiz göstermeye çalışan yaklaşımları anlamakta güçlük çektiğini söyleyen Künkcü, amaçlarının muhasebecilerle rekabet etmek değil, esnafa hizmet etmek olduğunu vurguladı. Künkcü, “Dün esnafımızın muhasebe işlerini nasıl yapıyorsak bugün de aynı titizlikle devam edeceğiz.” dedi.
Tebliğin Amacı Esnafı Desteklemek, Mali Müşavirleri Devre Dışı Bırakmak Değil
586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin amacının mali müşavirleri devre dışı bırakmak olmadığını belirten Künkcü, tebliğin asıl amacının, küçük sermaye ile ayakta kalmaya çalışan esnafın gerçek usule geçiş sürecini kolaylaştırmak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirmek ve esnafı ağır mali yükler altında ezmemek olduğunu ifade etti. Gerçek usule geçişle birlikte zorunlu hale gelecek e-fatura, e-defter gibi dijital uygulamaların, altyapısı ve mevzuat bilgisi sınırlı milyonlarca esnaf için ciddi uyum sorunları yaratacağına dikkat çekti.
‘Denetim Yetkisi Vergi İdaresi’ndedir, Odalar Rehberdir’
Denetim yetkisinin her zaman Vergi İdaresi Başkanlığı’nda olduğunu hatırlatan Künkcü, esnaf odalarının denetçi değil, rehber, yönlendirici ve kolaylaştırıcı konumunda olduğunu belirtti. Tebliğin, yapılacak işlemlerin 3568 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş meslek mensuplarının çalışması veya gözetimi altında yürütüleceğini açıkça belirttiğini vurgulayan Künkcü, buna rağmen dile getirilen ‘başıboşluk, denetimsizlik ve hukuksuzluk’ iddialarının ya mevzuat bilgisizliği ya da kasıtlı bir çarpıtma olduğunu söyledi. Odaları ‘oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak nitelendirmenin ise iftira niteliğinde, ağır ve kabul edilemez bir suçlama olduğunu dile getirdi.
‘Küçük Esnafın Sırtına Yük Bindiren Maliyetler Meşrulaştırılamaz’
Künkcü, tartışmaların özünde kamu yararı değil, yetki alanı ve ekonomik çıkar endişesi bulunduğunu iddia etti. Küçük esnafın gerçek sorunlarını yok sayarak yapılan açıklamaların vergi adaleti veya kayıt dışılıkla mücadeleyle ilgisi olmadığını savundu. Mükellef fakirleşirken muhasebecinin zenginleşmesi durumunda adaletsizlik olup olmadığını sorgulayan Künkcü, defter tasdiki adı altında alınan yüksek ücretlerin de sorgulanması gerektiğini belirtti. Anayasal bir hak olan avukatsız kendini savunma hakkına karşın, TÜRMOB’un fiilen zorunlu aracı haline getirilmesinin hukuk devleti ilkesiyle çeliştiğini ifade etti. Esnaf ve sanatkar odaları olarak bu alanlarda gerekli hukuki ve kurumsal mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
‘Esnaf Sabırlıdır Ama Haksızlığa Boyun Eğmez’
Esnafın uysal olmadığını, sabırlı ama haksızlığa boyun eğmeyen bir yapıya sahip olduğunu belirten Künkcü, esnaf odalarının esnafın kurduğu ve onun adına konuşan kurumlar olduğunu söyledi. Krizlerle boğuşan küçük esnafın yanında ne zaman olunduğunu, yük paylaşıp paylaşmadıklarını soran Künkcü, geçmişteki sessizlikle bugünkü yüksek perdeden yapılan açıklamaların çeliştiğini ifade etti. Esnafın sabrının zayıflık, odaların sağduyusunun ise teslimiyet olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
‘İş Birliği ve Ortak Akıl Tercih Edilmeli’
Son olarak Künkcü, esnafın kayıt dışına itilmesine, küçük işletmelerin ağır maliyetler altında ezilmesine ve esnaf odalarının haksız yere itibarsızlaştırılmasına asla izin vermeyeceklerini belirtti. Bu düzenlemenin esnafın lehine olduğunu savunan Künkcü, geri adım atılmasını isteyenlerin öncelikle küçük esnafın gerçek sorunlarını konuşması gerektiğini söyledi. Tehditkar, ayrıştırıcı ve küçümseyici bir dil yerine iş birliği ve ortak aklın tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Künkcü, tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etti.
